SAĞLIK ÇALIŞANLARI SALGIN SÜRECİNDE İSTİFA EDEBİLİR Mİ?
Güncelleme tarihi: 10 Nis 2020
Sağlık Bakanlığı 27.03.2020 tarihinde ''Pandemi süreci kapsamında bu kararın alınmasını müteakip 3 ay boyunca, kamu ve özel sektöre ait tüm sağlık kurum ve kuruluşlarında görevli bulunan/çalışmakta olan hiçbir sağlık personelinin ikinci bir duyuruya kadar görevlerinden/işlerinden ayrılmasına izin verilmemesi'' kararını almıştır.
Sağlık bakanlığının aldığı bu karar sağlık çalışanlarında kafa karışıklığı yaratmaktadır. İstifaların kabul edilmemesi istifa edilemeyeceği anlamına gelmemektedir. OHAL durumlarında ülke ihtiyaçlarının zorunlu kıldığı alanlarda öngörülen vatandaşlık ödevi niteliğindeki beden ve fikir çalışmaları hariç olmak üzere zorla çalıştırma yasağı Anayasanın temel ilkelerinden birisidir. Koronavirüs salgınıyla ilgili olarak OHAL ilanı olmaması nedeniyle çalışanların istifa etmeleri mümkündür.
Devlet memurlarının görevden çekilme ilkeleri 657 Sayılı Kanunun 94. maddesinde tanımlanmıştır. Buna göre istifa ''usulüne uygun istifa'' ve ''usulüne uygun olmayan istifa'' şeklinde ikiye ayrılabilir. İkisinin arasındaki temel fark Usulüne uygun istifa edenler 6 ay, usulüne uygun istifa etmeyenler ise bir yıl geçmeden Devlet memurluğuna alınamazlar. Bu durumun istisnaları ise 657 sayılı Kanunun 96. maddesinde belirtilen Olağanüstü hal, seferberlik ve savaş halleri veya genel hayata müessir afet durumlarıdır. 96. maddeye aykırı hareket edenler 657 S.K. 97 d maddesine göre hiçbir surette, Devlet memurluğuna alınamazlar. Ülkemizde Şu an OHAL ilanı olmadığı için ''genel hayata müessir afet'' tanımı üzerinde durmak gerekir.
Mevzuatımızda genel hayata müessir afetlerin neler olduğu 7269 sayılı Umumi Hayata Müessir Afetler Dolayısıyla Alınacak Tedbirlerle Yapılacak Yardımlara Dair Kanunda sayılmıştır. Kanunun 1. maddesinde genel hayata müessir afetler olarak, "Deprem (Yer sarsıntısı), yangın, su baskını, yer kayması, kaya dusmesi, cıg, tasman ve benzeri afetler" sayılmış salgın hastalıklar kapsama alınmamıştır. Kanunun 2. maddesine göre yukarıda sayılan afetlerin gerçekleştiği yerler Cumhurbaşkanınca afete maruz bölge ilan edilebilmektedir. Ancak Olağanüstü Hal ilan edilmediği ve salgının "umumi hayata müessir afet" kapsamında olmadığı dikkate alındığında memuriyetten istifaların 657 S.K. 97d maddesine girmeyeceği yorumu yapılabilir.
Sonuç olarak, devlet memuru olan sağlık çalışanları şu dönemde istifaları kabul edilmeyeceği için usulüne uygun istifa edemeyeceklerdir. Ancak verecekleri dilekçenin ardından görevden çekilerek usulüne uygun olmayan şekilde istifa edebilirler. Sonucunda 657 S.K. 97b maddesi uyarınca bir yıl geçmeden devlet memurluğuna alınamazlar.
Özel sektörde çalışanlar açısından istifa, genelge ile engellenebilecek bir süreç değildir. Özel sektörde çalışanlar iş kanununda tanımlanan ihbar sürelerine uyarak her zaman istifa edebilirler. Bu durum hukuken devlete atanmalarının önünde engel olamaz. Nitekim özel sektörden ayrılanların devlete atamasıyla ilgili cezai yaptırım içeren bir düzenleme yoktur. Bu konudaki tek düzenleme Sağlık bakanlığının personel ayrılış işlemleri ile ilgili yayınladığı 23. maddelik genelgenin 10. maddesidir. Buna göre ''Üniversite, özel sağlık tesisleri ile diğer kamu kurum ve kuruluşlarında çalışıp da, Bakanlığımız kadrolarına veya sözleşmeli personel pozisyonlarına yerleşmeye hak kazanan personelin 3 (üç) ay boyunca atamaları yapılmayacaktır. Bu personelin atamaya hak kazandığı kadrosu veya pozisyonu Bakanlığımızca saklı tutulacaktır. Süreç geçtikten sonra bu kapsamdaki personelin diğer şartları da taşıması kaydıyla atamaları yapılacak olup personel mağdur edilmeyecektir.'' Görüldüğü üzere madde işinden ayrılmış olanlara herhangi bir yaptırım içermemektedir.
Ayrıca özel hastanelerin bazıları bu dönemde personel maaşlarını ödememekte ve maaşlarının ödenmemesi nedeniyle işten ayrılmak isteyen sağlık personeliniyse yasağı gerekçe göstererek korkutmaktadır. İşverenin ödemesi gereken ücreti ödememesi iş kanununa göre çalışanın iş sözleşmesini haklı fesih sebebi olup bu durumun genelge veya yönetmeliklerle engellenmesi mümkün değildir. Haklı fesih işverene gönderilecek ihtarname ile derhal vücut bulacaktır.
Av. Dr. Türker Fatih ÇİÇEK
Sorularınızı yorum olarak iletebilirsiniz.
YASAL UYARI: Bu internet sitesindeki bilgiler yalnızca bilgi verme amaçlı olarak hazırlanmış olup herhangi bir şekilde hukuki görüş olarak kullanılmamalıdır. Bu içerik avukat-müvekkil ilişkisi kurmak amacı ile tasarlanmamıştır. Bu kapsamda, bu internet sitesinde yer alan bilgiler yürürlükte bulunan kanun, ve ikincil mevzuatta meydana gelen değişikliklere bağlı olarak güncelliğini yitirebilir ve yürürlükte olan yasal gelişmelerin son halini yansıtmayabilir. Bu kapsamda, bu sitedeki bilgileri kullanarak herhangi bir karar vermeden veya harekete geçmeden önce herhangi bir avukata yasal danışmanlık için başvurmanız gerekmektedir.
Son Yazılar
Hepsini GörT.C. İstanbul Anadolu XX. İŞ MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA GEREKÇELİ KARAR ESAS NO : 2020/XX Esas KARAR NO : 2022/XX HAKİM : XXX...
T.C. İstanbul Anadolu xxx. MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA GEREKÇELİ KARAR ESAS NO : 2021/xxxx KARAR NO : 2022/xxxxx HAKİM :...
Merhaba Türker Bey,
Yazınızı dikkatle okudum, sosyal medyada çok tutarsız bilgileri açıklığa kavuşturmuşsunuz, teşekkür ederim.
Bir sorum olacak, buradan cevap vermeniz mümkün olur mu bilmiyorum?
Özel sektörde sağlık çalışanı olarak görev yapıyorum, yaklaşık iki sene önce aynı kurumdan 15 yıl 3600 gün doldurmam nedeni ile kıdem tazminatımı aldım ve aynı işyerinde çalışmaya devam ediyorum. Şu anki durumda iki küçük çocuğum nedeni ile işten ayrılmak istiyorum. SGK dan alacağım 3600 gün evrakını tekrar alıp işyerime vererek istifa edebilir miyim? İş yeri yetkililerim, bakanın açıklamasından sonra genel bir duyuru yaparak istifaların kabul edilmeyeceğini duyurdu. Bu durumda nasıl hareket edebilirim.
Çok teşekkür ederim.
Ali